Биография

Биография

Сегодня мы хотим рассказать вам о выдающемся турецком писателе первой половине ХХ века - Пеями Сафа.

Пеями появился на свет 2 апреля 1889 года в Гедикпаше и получил своё имя в честь Тевфика Фикрета, одного из поэтов Сервети-Фюнюна. Являясь турецким романистом, журналистом и обозревателем, он вышел на первый план в турецкой литературе в период Республики благодаря своим психологическим работам Dokuzuncu Hariciye Koğuşu (Ninth External Ward). В этих произведениях он отражал как собственную жизнь, так и происходящие перемены в жизни общества. Работая под псевдонимом Server Bedi, он написал много романов, вместе со своим братом Ильхами Сафа, которые издавались в нескольких журналах, таких как Kültür Haftası. Более того, Пеями работал журналистом в различных учреждениях Стамбула и Анкары.

После смерти отца, когда Пеями был ещё совсем мальчишкой, для его семьи настали тяжёлые времена. На правой руке появился костный туберкулез. Из-за болезни он не мог посещать школу и уже в юном возрасте оказался среди врачей, пациентов и воспитателей. Он отобразил свои переживания и мысли тех лет в автобиографическом романе «Dokuzuncu Hariciye Koğuşu».

Свои первые литературные произведения Пеями написал во время учебы в Вефской средней школе. Там же он работал учителем некоторое время. Его работы, под названием «Рассказы века» Yüzyılın Hikâyeleri»), привлекли к себе большое внимание и получили одобряющую реакцию от критиков. Тем не менее, это способствовало его узнаваемости, из-за которой он не раз вступал в перепалку с известными литераторами того времени. Его хорошие отношения с Назимом Хикметом и Неджипом Фазылом кыс-Кюреком со временем превратились в одну из таких перепалок.

Пеями прошёл через различные изменения, проявляя материалистические, мистические, позитивистские, консервативные, националистические, антикоммунистические и корпоративные взгляды. Владея французским языком, он внимательно следил за западной культурой и инновациями. На заре своей литературной деятельности он делал переводы таких классиков, как Мопассан и Руссо. В качестве места для своих последующих работ он всегда выбирал Стамбул и часто обращался к синтезу и анализу Востока и Запада. Публикуя статьи в критическом стиле в таких газетах, как Milliyet, сначала он сблизился с Республиканской народной партией, а затем с Демократической партией.

Министерство народного просвещения Турции, в свою очередь, рекомендовало две его книги для учащихся средних школ. Многие произведения также были адаптированы для сериалов и кино в различные периоды.

Пеями проявлял большой интерес к театру. Он даже сдал экзамены Dârülbedayi, но не смог продолжить обучение, несмотря на свой успех. Когда началась Первая мировая война, чтобы помочь своей матери он стал работать на почте. Позже он был назначен учителем в школу Рехбери-Иттихад в Богазичи (Rehber-i İttihad, Boğaziçi) (1917) и некоторое время работал в администрации Дююни-Умюмие (Düyûn-ı Umûmiye) (1918).

Жизнь после Первой Мировой

Пеями Сафа, оставил свою преподавательскую деятельность в школе после перемирия в 1918 году и вместе со своим братом начал издавать газету "Двадцатый Век" (Yirminci Yüzyıl). В этой газете он привлек к себе внимание рассказами, которые опубликовал под заголовком «Рассказы века». После получения диплома на конкурсе рассказов, организованном газетой "Алемдар", его начали поощрять ведущие писатели того времени. Однако, вскоре, газета "Двадцатый Век"  была закрыта, и они с братом продолжили профессию в журналистике в таких местах, как Теркюман-и Хакикат (Tercüman-ı Hakikat) и Тасвир-и Эфкар (Tasvir-i Efkâr) (1922), уже после провозглашения Республики. Кроме того, в этот период Пеями опубликовал свой первый роман "Sözde Kızlar" («Так называемые девушки»). К 1924 году он опубликовал ещё несколько своих работ, в том числе Mahşer, Bir Gece («Один вечер»), Sungülerin Gölgesinde («В тени штыков») и Istanbul Hikayeleri («Истории Стамбула»).

В 1925 году он издал недолговечную газету под названием "Большая дорога" («Büyük Yol») вместе с Халилем Лютфю Дордюнчу. Также в эти годы он писал в газете "Джумхуриет" (Cumhuriyet) и продолжал свои отношения с этой газетой в качестве обозревателя и литературного менеджера с 1928 по 1940.

Большинство романов Пеями были созданы до 1940 года. В этих романах он акцентировал внимание на конфликте между Западом и Востоком в турецком обществе в первые годы существования Турецкой Республики.

Пеями Сафа умер 15 июня 1961 года в Стамбуле в возрасте 62 лет после того, как незадолго до этого умер его сын Мерв. Пеями Сафа был похоронен на кладбище мучеников Эдирнекапы. На момент смерти он являлся главным редактором ежедневной газеты "сон Хавадис".

Романы:

·       Sözde Kızlar (1922, So-called Girls)

·       Şimşek (1923, Lightning)

·       Mahşer (1924, Armageddon)

·       Bir Akşamdı (1924, One Evening)

·       Süngülerin Gölgesinde (1924, Shadows of the Bayonets)

·       Bir Genç Kız Kalbinin Cürmü (1925, The Crime of the Young Girl's Heart)

·       Canan (1925,)

·       Dokuzuncu Hariciye Koğuşu (1930, The Ninth External Ward))

·       Fatih-Harbiye (1931)

·       Bir Tereddüdün Romanı (1933, The novel of the Hesitation)

·       Matmazel Noraliya'nın Koltuğu (1949, The Armchair of Mme Noraliya)

·       Yalnızız (1951, We are Alone).

 

Другие работы

·       Cumhuriyet Mekteplerine Alfabe (1929) (Alphabet to Republic Schools)

·       Cumhuriyet Mekteplerine Kıraat (1929) (Reading to Republican Schools)

·       Yeni Talebe Mektupları (1930) (New Student Letters)

·       Büyük Mektup Nümuneleri (1932) (Great Letter Examples)

·       Türk İnkılâbına Bakışlar (1938) (Perspectives on Turkish Revolution)

·       Büyük Avrupa Anketi (1938) (Great Europe Survey)

·       Felsefî Buhran (1939) (Philosophical Crisis)

·       Türk Grameri (1941) (Turkish Grammar)

·       Fransız Grameri (1942) (French Grammar/ Türkçe İzahlı Fransız Grameri)

·       Millet ve İnsan (1943) (Nation and Human/Nasyonalizm)

·       Mahutlar (1959)

·       Mistisizm (1961)

·       Sosyalizm (1961)

·       Doğu-Batı Sentezi (1963) (East-West Synthesis)

·       Objektif Serisi (8 книг) (1970–1976)

                         

 

                               

 

Peyami SAFA

(1899 – 1961)

Türk edebiyatında karakterlerin psikolojik tahlillerine kapsamlı haliyle ilk kez yer veren yazarlardan biri Peyami Safa'dır. Onun bir romanını okuyup bitirdikten sonra adeta tanıdığınız bir arkadaştan, hatta bir akrabadan ayrılmış gibi hissedersiniz kendinizi. Yazdıkları konusunda son derece hassas olan Peyami Safa, "edebî değer" taşımadığını düşündüğü kitaplarını "Server Bedi" takma adıyla yazar ve onlardan söz edilmesinden pek hoşlanmazdı. 1899 İstanbul doğumlu olan ve Türk edebiyatında "psikolojik roman" türünün en yetkin temsilcilerinden biri sayılan Peyami Safa, Servet-i Fünun dönemi şairlerinden İsmail Safa'nın oğludur. Sivas'a sürgüne gönderilen babasının orada ölmesi üzerine 1901 yılında iki yaşındayken yetim kalmış, bu yüzden "Yetim-i Safa" (Safa'nın Yetimi) adıyla anılmıştır. Babasız büyümenin acılarının yanı sıra sekiz dokuz yaşlarında yakalandığı bir kemik hastalığı dolayısıyla 17 yaşına kadar bu hastalığın fiziksel ve ruhsal bunalımlarını yaşamıştır. Doktorlar kolunun kesilmesinde karar kılmış, fakat Safa bunu kabul etmemiştir. Daha sonraları bu günlerdeki tecrübelerini "Dokuzuncu Hariciye Koğuşu" adlı romanında okurlarıyla paylaşır. Hastalık ve savaşın yol açtığı maddi sıkıntılar dolayısıyla öğrenimini sürdürememiş, on üç yaşında hayatını kazanmak ve annesine bakmak için Vefa Lisesi'ndeki öğrenimini yarıda bırakmıştır. Karton Matbaası'nda bir süre çalışan Peyami Safa, Posta - Telgraf Nezareti'ne girmiş, I. Dünya Savaşı'nın başlamasına kadar orada çalışmıştır (1914). Daha sonra Boğaziçi'ndeki Rehber-i İttihat Mektebi'nde öğretmenlik yapmaya başlamıştır. Dört yıl çalıştığı bu okulda hem öğretmiş hem de kendi çabasıyla Fransızcasını ilerletmiştir. Buradaki izlenim ve deneyimlerini Biz İnsanlar adlı eserinde aktarmıştır. 1918 yılında ağabeyi İlhami Safa'nın isteği üzerine öğretmenlikten ayrılmış ve birlikte çıkardıkları 20. Asır adlı akşam gazetesinde Asrın Hikayeleri başlığı altında yazdığı öykülerle gazetecilik yaşamına başlamıştır. İmzasız olarak yazdığı bu hikayelerin tutulması üzerine Server Bedi takma adını kullanmaya başlayan Peyami Safa, daha sonra 1921'de Son Telgraf gazetesinde yazmış, oradan da Tasvir-i Efkâr'a geçmiştir. Daha sonra Cumhuriyet gazetesine geçmiş, 1940 yılına kadar bu gazetede fıkra ve makalelerinin yanı sıra roman da tefrika etmiştir. Peyami Safa, eklem hastası genç bir delikanlının psikolojisini anlattığı otobiyografik romanı Dokuzuncu Hariciye Koğuşu (1931) ile büyük bir başarı kazanmıştır. Bu roman hariç, 1922-1939 yılları arasında yazdığı Mahşer (1924), Şimşek (1928), Fatih-Harbiye (1931) ve Biz İnsanlar (1939) adlı romanlarında Doğu-Batı çatışmasını karakterlerde somutlaştırarak işlemiştir. Safa bu romanlarında; ruh hallerini çözümlemede, kurguda, dilinin kıvraklığında ve anlatım tekniklerindeki denemelerde başarılı bulunurken romanlarında düşünceyi fazla öne çıkarması nedeniyle eleştiriler almıştır. Romanlarında olaydan çok karakter tahliline önem veren Safa, toplumdaki ahlak çöküntüsünü, medeniyet değişiminin yol açtığı bocalamayı, nesiller ve sosyal çevreler arasındaki çatışmayı da eserlerinde dile getirdi. Zıt kavramları, duygu ve düşünce tezatını ustaca işledi. II. Dünya Savaşı sırasında Nasyonal Sosyalistlere yakınlaşmasıyla dikkat çeken Safa'nın gerçekçi roman çizgisi Matmazel Noraliya'nın Koltuğu (1949) ile mistisizme yöneldi. İlk uzun hikayesi Gençliğimiz'i 1922 yılında yayımlayan Peyami Safa para kazanmak amacıyla yazdığı kitaplarında, ilk defa ağabeyi İlhami Safa'nın takma ad olarak kullandığı, annesi Server Bedia Hanım'ın adından uyarladığı Server Bedi takma adını kullanmış; bu adla yüzlerce eser vermiştir. Bunlar arasında en sevilenler Cingöz Recai macera romanları serisi ile Cumbadan Rumbaya adlı romanı olmuştur. Peyami Safa, yayımlandığı yıllarda hayli etkili olmuş Hafta, Kültür Haftası (1936, 21 sayı) ve Türk Düşüncesi (1953- 1960, 63 sayı) dergilerini çıkarmıştır. Asıl ününü romancı olarak yapan Peyami Safa, bazı uzun öyküleri ile de dikkati çekmiş ve Batılı kaynakların bir "zalim" olarak tanıttıkları Hun hükümdarı Attila'yı aklamak amacıyla aynı adda bir de tarihsel roman yazmıştır. 1960'lı yıllara kadar başta Milliyet olmak üzere birçok gazete ve dergide yazan Peyami Safa 27 Mayıs'tan sonra Son Havadis gazetesinde yazmaya başlamıştır (1961). Aynı yıl Erzurum'da yedek subaylığını yapmakta olan oğlu Merve'nin ölümü üzerine büyük bir sarsıntı geçiren Peyami Safa, 15 Haziran 1961 tarihinde İstanbul'da vefat etmiştir. Romanları: Gençliğimiz (1922), Şimşek (1923), Sözde Kızlar (1923), Mahşer (1924), Bir Akşamdı (1924), Süngülerin Gölgesinde (1924), Bir Genç Kız Kalbinin Cürmü (1925), Canan (1925), Dokuzuncu Hariciye Koğuşu (1930), Fatih-Harbiye (1931), Attila (1931), Bir Tereddüdün Romanı (1933), Matmazel Noraliya'nın Koltuğu (1949), Yalnızız (1951), Biz İnsanlar (1959)

--> -->